21 Ocak 2009 Çarşamba

Ne haddimize efendim, ne haddimize :))

Bazı aşklar öyle "büyük", öyle "platonik", öyle "imkansız"dır ki, aşk gelemez bile yüreğine...
Görünce içinde kelebekler havalanır, kanatlarını çarparlar içinin duvarlarına, gıdıklanır gülersin.
Güldüğüne gülersin.
Hevesine...
Tutunuşuna..
Kendine...

Beklentisizliğin huzurlu sıcaklarında, "biz" olmaktan uzak, "siz"den öteye geçmeyen sevgiler büyütürsün içinde...
Hayal bile edemezken herhangi bir şefkatli cümleyi, sevmeyi seversin, dalga geçmeyi.

Belki uykusuzluğun sınırındaki yorgunluklarından birinde, bir "söz"le başlarsın (uyanmaya değil) uyanışa:
Günaydın!

"vurulur gönül dediğin
bir kuş kaçamam
mazim bu kadarmış
bozdurup harcayamam
değeri var her şeyin
altında satamam
ben unuttum dünü
geçmişle yatamam

yine akşam
yanıyor yansın sigaram
yine aşk var
dönüyor dönsün dünyam
istemem
ziyaret etme kalbimi bir daha

anladım sen çok BÜYÜKsün
sana göre değilim
bir boy EKSİK bir beden KÜÇÜK
ben sana göre değilim
benim aklım KIT
DELİiyim anlayamam
benim aklım ZOR
sorsan cevaplayamam"*

*Zuhal Olcay - Yine Aşk Var
(Aşk'ın Halleri / 2009)

:))

Hiç yorum yok: