26 Ocak 2015 Pazartesi

"hiç ses etmedim"

Masa başında keyfi yapmayı seviyorum, evet; ama mecburiyetten oturmak kadar kafa/bel ağrıtan çok az şey var. Okudukça ve yazdıkça neyi okumayı ve neyi yazmayı sevdiğimi keşfediyorum. Bunun içine kesinlikle bilimsel bir makale girmiyor.
Zorunluluk içerikli hiçbir şey girmiyor.

Aynı gün içinde takvim fotoğrafını koyup, iki satır bir şey yazmayı bile beceremiyorum ben, her şey istediğim zamanda yapılmalı gibi geliyor, zaman kısıtlamalı yazmalar hiç bana göre değil. İşin özü; bu son ödev muhtemelen hayatımdaki (başka zorunluluklar çıkmazsa). Bundan sonra da bir tez yazacağım, sonra girişli, gelişmeli, kaynakçalı yazılarınızı ancak okurum, o da canım isterse.

Bunaldım yeminle.

Hiç yorum yok: