14 Nisan 2009 Salı

SARIIIII....

İçim bir garip bu ara.
Hava da güzel aslında; ama belki dinlenememekten durgunluk var üstümde. Politik Psikoloji Derneği'nin, geçen hafta katıldığım eğitimi de etkiledi sanırım biraz. Bilmediğim, görmediğim şey değil belki. Yine de etkiledi. Çok mu duygusalım hakikaten? Çaresizlik mi bağlıyor yoksa elimi kolumu...

Sonra aptal saptal bir maç izledim pazar akşamı, hiç iyi olmadı. Futbol seyretmek için oturduğun televizyonun başında, resmen çirkeflik izliyorsun. İnsan nasıl özenmez "premier lig"e? "Spor yahu bu, spor!" diye bağırasım geldi yeminle...

Neyse işte, tam yeni bir haftaya umutla başlayalım derken, "dalga" geldi.
"Yok artık" demek isterdim, şaşırmak isterdim; ama hiiiç şaşırmadım. Bi' iki eksik kaldı tahmin listemden, onları da başka bir "gündem değişikliği ihtiyacı"nda hallederler sanırım.
Bu arada Deniz Feneri dosyasının (hani hakkında konuşmamız yasaklandı ya), tercümesi bitmek üzereymiş, daha yeni yani, hadi bir gülücük koyalım buraya, ağlanacak halimize gülelim :)

Tez hocamı da değiştirmiş enstitü, bugün gittiğimde gördüm, "keşke bir de bana sorsalarmış" dedim. Belki iyi bir adamdır; ama daha dakika bir gol bir önyargılı konuşmalar yaptı bana, "buyrun o zaman benimkine" dedim ve kendisinden hiç haz etmedim.
Ama hayırlısı budur belki, bilmiyorum...

Yürüdüm biraz, yağmur da yağacak belki yarın; ama yine de durgunluğum geçmedi. Sonra bir yazı gördüm facebook'ta, bir grubun ismi... Muhtemelen eğlenceli olsun diye koymuşlardır; ama ben iç çektim görünce:

"Neyleyim SARI dediğimde, LACİVERT demeyen sevgiliyi!"

(Bu arada erkek ve kadın voleybol takımlarımız finale yükseldi ve kadın basketbol takımımız da Türkiye Kupası'nın sahibi oldu)

Hiç yorum yok: