25 Nisan 2009 Cumartesi

DUR'dum!


Ne zamandır içine düşemedim bir Nutella şişesinin... Doya doya yemedim kocaman bir çikolatayı (ya da bir sürü çikolatayı).

Durmam gerikiyordu, durdum, atmadım kendimi yola, bile bile "o araba" gelene kadar karşıya geçebileceğimi.
Durdum sakince, yeşil ışığı bekledim...

















Almadım elime telefonu, basmadım yazdığım e-postalardan sonra "gönder" tuşuna.

Durmam gerekiyordu, durdum.
Elime fotoğraf makinemi alıp çıkmadım sokağa. Bahar geldi, yine de yapmadım.

_______Kendimi acıtmaktan vazgeçtim.

Aramayanları aramadım, sormayanları sormadım; bunlar canımı yaksın istemedim, üzerine düşünmedim...

Sarılmaya ihtiyacım vardı, tuttum kendimi, doyurmayanlarda teselli aramadım.
Kimseye de sitem etmedim, güldüm geçtim.

Yalanı dolanı gördüm de ne oldu? Kapadım gözlerimi, bakmadım o tarafa. Yakın da durmadım, elimi de uzatmadım.






















Durmam gerekiyordu, durdum.

Epey oldu, çikolataya adamadım en özel, en nadide anlarımı.

Ona da dur dedim.
En zoru değil midir, en derin bağı koparmak?
Kopardım!
Artık çok dikkatli olmalı…
























"Son bir umut verse biri
Ve 'güzel olacak bir gün her şey' dese
Ben inanırım belki de bu yalana
Ben de alışırım gözlerimi kapamaya"

Hiç yorum yok: