24 Kasım 2008 Pazartesi

Futbol hayattır ve Fenerbahçe aşktır!

Futbola fazlaca sarmanın aşağılandığı ortamlarım var benim. Alıştım onlara da sanırım...
Yine de öyle çok yazamıyorum, dillendiremiyorum...
O "entel" ortamlarda "aaa, yapma be"yim, hayal kırıklığıyım.
Hayır, işin kötüsü, bir kısım futbolseverler arasında da "karı kısmı"yım. "Ofsayt ne bilir misin?" sorusunun muhatabıyım.
"Hiç unutmam yıl 1994, Baggio (Roberto olan) saha kenarına gelir, yerini genç Del Piero'ya bırakır, dakika 78" örneğini verdiğim zaman "haaa tabii canım İtalyan futbolcular hoş tabii"yim (canım onlar hakikaten hoş, o ayrı :p ), imaların hedefiyim...
Oysa futbol hayattır...

Günümüz dünyasında reklam ve kapitalist düzen aracı olmuşsa da, buna indirgenemez; futbol keyiftir...

"Entel" ve yabancı ortamlardan kaçınca, Fenerbahçe aşkıyla bir araya geldiğim insanlar da var...
Onlar bilir beni, öyle sevgilisine hoş görünmek için fönünü çektirip maç seyretmeye giden hatunlardan olmadığımı...

Şimdi düşünüyorum da, Hacettepeli Fenerbahçeliler hayatımı değiştirdi benim. "İyi ki de gelmişiz bir araya" dedirtti.
Ne güzel insanlar kattım hayatıma, sonra katlandı katlandı sayımız. Önce Fenerbahçe, sonra içimizdeki futbol sevgisi tuttu bizi bir arada, sonra da birbirimizi sevdik.
Takım gözetmedik...
Hatta bir Beşiktaşlı ve bir Galatasaraylı arasında oturmuş maç izlerken kaybettik biz şampiyonluğu Denizli'de. Gülmediler ikisi de, haklı buldular tepkimizi...(Canlarım benim...)

Futbol bahane dedik bazen, şakalaştık, kızdırdık birbirimizi...
Ama kırmadık!

O yüzden herkese anlatamıyorum...
O yüzden seçiyorum coşkumu paylaşacak insanları...

Haftasonunun yorgunluğuna, uykusuzluğa rağmen neden bu kadar neşeli olduğumu sordular, "bir şey var sende" diye aşk kinayeli bakışlar attılar.
Gülüp geçerken onlara, içimden "evet aşk" dedim.

Heyecanlıyım...
Porto maçı önemli...
Söylemedim...

Sonu ne olursa olsun ben yine seveceğim takımımı. Belki yenilecek üzüleceğim; ama içimde aşkla.
Hani sevgilisiyle görüşmüş; ama ufak tartışmalar yaşamış, eve kırgın dönmüş bir genç kız gibi...
Üzgün; ama aşık...

Yenerse mutlu uyuyacağım, keyifli uyanacağım...

Bu sevgiyi anlatamayacağım, anlamayacak ortamlarım var benim... Onlar için, toplumu uyuşturan, kişiliği oturmamış cahil kesiminin kafasını bulandıran bir afyon futbol. Onlar için zayıf karakterlerin, tuhaf saplantısı...
Hatta bazısı için "22 kişinin, 1 topun peşinde koşması"

Ne düşündüklerini adım adım biliyorum...
Ama ne hissettiğimi hiç bilemeyecekler...

"ben yedekteyim, onlar oynuyor
ben izlemekteyim, onlar atıyor
neden bilmem; hep böyle oluyor!
sonuç aleyhime, uzatma yok, maç bitiyor

yıllarca ben koşup
çalıştım, çabaladım, didindim
o bir vurdu, gol oldu

bana ıslak bir sopa verin
elle oynamayayım, maç durmasın
topuğumu ağzına gömünce
lütfen faul olmasın!"*


Dediğim gibi; futbol hayattır ve bazen biraz adaletsizdir.



*Malt, Gol

2 yorum:

OnoreWanKenobi dedi ki...

Hayatim Fenerbahce ;)

moroccom dedi ki...

sevindim