1 Temmuz 2008 Salı

Haziran Üçlemesi

Hayâ

Sahiden bilmiyordum
Sana bilmediğimi söylerken
Hatta yeni yeni anlıyordum
Yormuyordum

Mesela elin elime ilk değdiğinde
Sevgiden ibarettim
İsimsiz…
Sahiden bilmiyordum
Yaşananların bize bir kılıf biçeceğini
Mesela hayal ederken dokunuşunu
Kaldırıp “l”yi, uzatıyordum “a”yı
Yapamıyordum içimde bile
Ne ona, ne kendime bunu.

İşlerin sarpa sarışı
İnanmadığım o ikiliğin kanıtıydı sanki,
Yönetimi ele almaya çalışıyordum
Hangi erke sığınacağımı bilmeden…

Sahiden bilmiyordum
Kendimi bağlarken sana
Her putu yıkamayacağımı.
Bürünemedim aşka…

Ama mecburdum sanki
O sarılışa…


******************************

Ara-bul(a)ma…

“Kupkuru kalplerde
Sadakat değersizmiş”

Öyle kolay ki bir kalbi kırmak
Çok kolay ezip geçmek
Akıllar okunuyor ya hani
Kalpler okunmuyor demek ki.

Beceriksizmiş duygudaşlıklarımız
Zaten işgüzarlık başımıza bela…
İyi niyeti sorarsan;
dibine kadar
Üzerimize vazife olmayan ara bulmalar
Sonra ara ki bulmalar…
Kaybolan bir ben var nasılsa…

Öyle ezildim ki gizli saklı
Bir o gördü ne denli yıprandığımı
Bir o şahit tutamadığım damlalara
Göremedi yine kimse direnişimi,
Yerinden sökülen içimi…

Ağlamamam lazım, ağlamamalıyım…
Senden vazgeçemem bu kadar çabuk
Hem öylesine çirkinim ki
Titrerken dudaklarım…


******************************

Aşı

Aynı silahla yaralanmıyor bedenim ikinci kez
Kendine has bir aşısı var
İlla ki canımı acıtacaksan
Başka kurşunlarla vurmalısın alnımın ortasından
Başka dikenleri batırmalısın içimin soyulmuş tenine
Başka zehirler dökülmeli dilinden
-ki dudaklarına teslim olayım yine

Yoksa bu vurdumduymazlık yetmiyor tüketmeye beni
Umurumda olmuyor sızısı
Yeni bir yol açılıyor önüme ansızın
Rotası beni senden uzaklaştıran
Yönü acıdan kaçan…
Her ne yapıyorsan bu umursamazlıkla
Gözümün yaşını dökmüyor yeniden
Seni sıradanlaştırıyor

Oysa sevmiştim ayrı olmanı,
içimde nadir olmanı…

Hiç yorum yok: