12 Aralık 2008 Cuma

Çok şükür, benim kürkçü dükkanım var :)))

İçime sine sine yaşadım, acısı sineme bata bata... Mut hesabıyla içimi doldura doldura...
Şimdi nasıl çıkacak karşıma acaba? Herkes biliyor ya, onun hayatı hep kaça kaça...

Hayır, nasıl da bir eziklikse bu, açık açık söylenmeyen bir açık seçiklik var işin içinde...
Göğsünü gere gere, "varım" diyemeyen, göğsünü gere gere "yokum" da diyemiyor demek ki. İş dönüyor dolaşıyor, benim kendime güvenime dayanıyor. Sanki kötü bir şey! Sanki ben de "kraliçe elizabeth'im" diyorum.
Güveniyorsam koca popoma güvenmiyorum ya, sevgime güveniyorum.
Anlayana tabii...

İşte bir kısmı buna güvenemiyor, kendisine güvenemeyen karşıdakine hiiiç güvenemiyor, o yüzden bizim ilişkilere bodoslama dalışımız sanırım. Dalıp dalıp çıkışımız :)

Sonunda ne oluyor, üzülüyor, inciniyor, bi' şekilde ayağa kalkıyoruz...
Bir dostu arayıp "sarıl bana" diyebiliyoruz. "İhtiyacım var" demek, dönüp dolaşıp kuyruğu kıstırıp, kürkçü dükkanına dönmek hiç de gurur kırıcı değil.
Ağlamak için buluşup, sonunda gülme krizlerinden çıkışımız da cabası.

Bazıları hep yanlış tercihler yaparak yaşar, en azından nedenini anladım bu yalnızlığın...
Merakım dindi biraz.
Yanlış tercihlerin yalnızlığında o.
Şimdi sahte, sonlu sevgiler içinde. Aman mutlu olsun da, en azından bir sürelik, o da yeter!
Nasılsa içindeki güvensizlik havuzunda, bir kaşık suda boğulur gibi boğulacak. Şimdi mutlu olsun, yeter!
Öldürüp öldürüp, arkasına bakmadan dönüp giden o çünkü... "Şey"den ibaret sevgileri içinde yaşatıp, başkalarına yükleyen.
Kimi nasıl incittiğini düşünmeyen.
Her şeyi düşünen, ama "lan bu kız da bunu hak ediyor mu? Üzülüyor mu?" diye düşünmeyi, o hayran olduğum aklına getiremeyen...

Elbette sonu gelecek bu yanlış tercihlerin, yaşadım da biliyorum. Biz bu koca yüreği pamuklar içinde büyütmedik ya :)

Ama kurtuldum şimdi, acısı geçti. İçimde bir parça sızısı var; o da varsın geçmesin!

Ve şimdi cillop arkadaşımız Murat Dalkılıç'tan geliyor:

"zaman zaman, seni o saran
düşünceler bitti aman aman...
durup durup sonra yine yanan
ateşlerinde duman duman...

senle yaşadığıma sözüm yok,
yaşanan kısmet,
sonrasını da ben konuşmam
sevmem nispet

AL HER ŞEYİNİ YANINA
YÜREĞİNE BENDEN NE ATEŞ OLUR NE SOBA
SÖZ VEREMEM YARINA
BANA SENDEN NE KÖY OLUR NE DE KASABA"

2 yorum:

nurdan dedi ki...

Tostum yazdıklarının altına imzammı atmak istedim izin verirsen, hatta kesip kesip birilerine mesaj atmak istedim ama kendimi tuttum:) seni seviyorum

Tuğba dedi ki...

Tut sen kendini, tut :))
ayrıca ben de seni seviyorum :)