5 Temmuz 2015 Pazar

"temmuzun başıydı, hava henüz kararmamıştı"

1981
1982(1)-1983(2)-1984(3)-1985(4)-1986(5)
1987(6)-1988(7)-1989(8)-1990(9)-1991(10)
1992(11)-1993(12)-1994(13)-1995(14)-1996(15)
1997(16)-1998(17)-1999(18)-2000(19)-2001(20)
2002(21)-2003(22)-2004(23)-2005(24)-2006(25)
2007(26)-2008(27)-2009(28)-2010(29)-2011(30)
2012(31)-2013(32)-2014(33)-2015(34)

Yaş tartışmasına mahal vermemek için saydım, yazdım :)
34'üncü yaş günüm.
Kendimi ne yaşlanmış ne de eksik hissediyorum.
Doğum günümden önceki günler hâlâ kutlama vesilesiyle görüşeceğim arkadaşlarımı göreceğim için ve alacağım hediyeler için heyecanlanarak geçiyor.
(Hediye vermeyi de almayı da seviyorum, o yüzden ne önemi var falan diyemeyeceğim; ama hediyenin ne olduğunun önemi yok, o ayrı)
Tabii ki sevgilim olsa mutlu olurdum; ama dert de getirebilirdi diye çok takmıyorum. Ailem, arkadaşlarım, dostlarım yanımda oluyor hep bir şekilde.
Buna yavaş yavaş yeğenler de ekleniyor :) Mutlu oluyorum. "Ay keşke kendi çocuklarım da olsaydı" gibi bir tedirginliğim yok. "35 oldun neredeyse" sözleri de ondan herhalde, basit bir cümle gibi geliyor, gerekli kaygı seviyesine ulaşmıyor.
Yaşım beni üzmüyor da korkutmuyor da.
Bunun biraz toplumsal bir durum olduğunu düşünüyorum zaten. Dünyaya sadece üremiş olmak için gelmiş olsak sanat diye bir şey olmazdı. Zevk için yaşanan hiçbir şey olmazdı.
Sonuç olarak; evet 34 yaşımdayım, evet bekarım, evet çocuğum yok ve hayır yaşlandığımı düşünmüyorum.
Çok güzel bir çağdayım ve hayat bu yaşlarda çok eğlenceli. Kimsenin bu ruh halimi bozmasına izin vermeyeceğim.



Hiç yorum yok: