11 Ağustos 2012 Cumartesi

miat


Bu ara yine sık sık aklımda. Ne zaman ihtiyaç duysam, artıyor özlemim zaten. Beni yine huzurla ve anlayışla dinlesin, tek cümleyle yapmamı gerekeni özetlesin, ben heyecanlı heyecanlı konuşurken gülsün istiyorum.
Ona hayranlıkla bir şey söylediğimde en mütevazı sesiyle "yok aslında", "estağfurullah" diye açıklamalar yapsın istiyorum.
Akıl versin istiyorum. Yapamayacağımı düşündüğüm bir şey için "yaparsın, yap" desin istiyorum.
Ben mektupla anlatırken, o aracıyla haber göndermek zorunda olmasın, yine "gelsin" desin, koşarak gideyim, eskilerden bahsetsin, beni yine şaşırtsın istiyorum.
Hayal kırıklıklarını anlatırken "bir insan böyle mi sağlam durur" diye düşüneyim istiyorum.
Yine karşısında 10 yaşında bir kız çocuğu olayım, hayran hayran izleyeyim istiyorum.
İstiyorum işte.

Gideli neredeyse 1 sene olacak.
Uzaktan da olsa görmeyeli 5 ay geçti.

Geri dönüşünün umudu hep içimde de, bir haber olsaydı, bir miadı olsaydı bu bekleyişin keşke.

Dağ gibi adam gerçi; ama bu duruma daha ne kadar dayanır, nasıl dayanıyor bilmiyorum.
Dinleyemiyorum.

Gelse keşke.
Eylül olmadan...
Bir sene dolmadan...