29 Şubat 2016 Pazartesi

"Karanlık bir ormandan daha yabani, daha karanlık!" (28 Şubat 2016)


Bugün instagram'da Ot Dergisi'nin fotoğrafını paylaşırken yazdığım üzere:

Neredeyse 8-9 yıldır Türk edebiyatında genç yazarları takip etmeye çalışıyorum. Ve neredeyse hepsini alıp okuyorum.
Tanımak ve takip etmek biraz zaman alıyor. Ben, Dost Kitabevi'ne gidip dokunarak, okuyarak tanışıyorum çoğu yeni yazarla.

Tabii genele bakarsak son 2-3 yıldır bu işi dergiler yapıyor. Ot, Kafa, Bavul vb.
Eskinin edebiyat dergilerinin yerini almış gibi hatta. Gittikçe de genişliyorlar. Sevdiğimiz yazarlara daha çok ulaşmamızı sağlıyor bu. Kitapları beklerken dergideki yazılarla açlığımızı bastırıyoruz.
Şarkıcıların albümden önce "single" ile çıkması gibi biraz.

Sıkıntı burada başlıyor işte. Hepsi iyi olmuyor. "Herkes yazar oluyor".
Bu biraz ilişki ağına da bağlı bir şey sanırım. Tweeter ünlülerini dergi köşesinde görebiliyorsun artık. Edebi anlamda birbirini takip/taklit eden şeylerle karşılaşıyorsun ve ne yalan söyleyeyim biraz da hayal kırıklığına uğruyorsun.
Ben Ot'u okumaya Sinan Sülün ile başlıyorum, hevesim kaçmasın diye.
Arada "bu ne şimdi?" dediklerimiz olsa da dergi güzel. Bu arada Rewhat Arslan kendini azıcık daha yakışıklı çizsin, haksızlık oluyor ;)

Oraya yazmadığım ve sanırım şimdilik buraya da yazmayacağım, edebiyat dışı eleşitilerim de var, artık onları da başka zaman şikayet ederim.




* Yaşar Kemal

Bir de sosyal medyada şöyle bir fotoğraf paylaşmış Seray Şahiner ve demiş ki " Türk filmi mutluları gibiyiz"




"o Sinancığımın güler yüzünden" demek istiyorum. O mikrofon başkasının elinde olsa herkes o kadar gülmezdi ♥

Hiç yorum yok: