18 Kasım 2008 Salı

Mavi Gözyaşları

O benim hayalimdi Çağan, nasıl da herkese mal ettin :(

Uzun zamandır ucu bucağı bir şekilde bir yere bağlanıp da, bilinçaltına gönderme yapmayan, mesaj kaygısız bir Türk aşk filmi seyretmemiştim.
Gerçi ben uzun zamandır Türk filmi de, aşk filmi de seyretmedim ya, neyse...

Film eleştirmeni değilim; kamerası öyleydi, çekimi böyleydi diyemeyeceğim. Güzel bir filmdi "Issız Adam", beğendim ben. Konusu, filmin geçtiği yerler, insanlar falan...

Hakikaten ıssız, sessiz, şaşkın bir adamdı Alper. Bir sorunu vardı kesin, bakmak istemedim psikolojik durumuna, "aman" dedim, "izle gitsin ya!". "Sana ne çocukluğundan; sana ne ihmal mi var, istismar mı var, gizli geylik falan mı var?"

Her zamanki gibi ağladım. Öyle ayrılık sahnesinde falan değil, ota boka ağladım. Filmin içli sahnesi hangisiydi dense, seçemem, 100 tane sayarım. Bol bol ağladım yani, makyajım falan da aktı, rezil oldum çıkışta; ama n'apalım :)

[Mavi mavi ağladım, filme de gönderme oldu kendimce...]

Herkes hayatına girmiş birilerinden parçalar bulabilir bir filmde. Ben de izleyince, "sanırım bir ıssız adam da ben tanıyorum" dedim.
Sonra aklıma Melis geldi, "aaa bir tane de o tanıyor" dedim :)
[Kız ölme e mi? Sen yorum yazmıştın ya film için, ondan etkilendim sanırım :)]

Neyse işte, geçti gitti...
Ama sonunda çalan şarkı (Ayla Dikmen - Anlamazdın), beni bir kez daha benden aldı...

"sevilirken bilmedin mi
ben söylerken gülmedin mi
falımızda hasret var
ayrılık var, demedim mi?

anlamazdın anlamazdın...
kadere de inanmazdın.
hani sen acı veren,
kalpsizlerden olamazdın?

dilerim ki mutlu ol sevgilim,
ben olmasam bile hayat gülsün sana
günahım boynunda,
ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda...

la la la lay la lal laa
la lal la lay la lal laa

kalbim bomboş kaldı sanma,
acılar geçer zamanla.
aşka tövbe demem ben,
görürsün sevince yeniden..."

Geçti gitti mavi-yeşil bir hikaye...

Hiç yorum yok: