10 Ekim 2016 Pazartesi

"duygularım da gereksizdi"" (10 Ekim 2016)

Ne umutla Ali İsmail iyileşir diye bekledik, Berkin uyansın diye dualar ettik. Teröre her kurban verdiğimizde içimiz cız etti, gidenler kadar kalanlara üzüldük.
Hep biz üzüldük.
Biz hep üzüldük.

Geçen yıl bugün Ankara Garındaki miting alanında 100'ü aşkın insan öldü. "Barış istiyoruz" diyerek oraya gitmişlerdi. Polis yeterli önlemi almadı, teröristler bomba patlattı.
Her şeyde olduğu gibi bunda da bölündük, öldürenler dini araç olarak kullanan teröristlerdi. Ölenlerin çoğu Kürt idi, bazısı "oh olsun" bile dedi.
Bu kadar kötü çünkü bazı insanlar; ama sorsan dindarlar. Hatta vatanseverler.

5 ay sonra askeri servisleri patlattı teröristler. Polis ve diğer birimler yeterli önlemi almamıştı. İşten çıkmış, evine giden 30'u aşkın insan öldü. Daha fazlası yaralandı.
Tabii ki bunda da bölündük, öldürenler etnik ayrılıkçı teröristlerdi. Ölenler asker ya da askeriyede çalışan memurlardı. Bazısı "oh olsun" bile dedi. Hatta 5 ay önce mitingde katledilen onca insana üzülen bazıları, teröristin cenazesine gitti. İnanamadık.
Bu kadar kötü bazı insanlar; ama sorsan eşitlikçiler. Hatta hep onlar haklılar.

Daha dün yine teröre 10 yavrumuzu verdik.
2 ay önce tüm ülkeyi "demokrasi şehitleri" için ayağa kaldıranlar sustu. Sokağa çıkılmadı, belediyeler bedava yemek dağıtmadı, bayraklarla şehir turu atılmadı. Şehit ayırdılar.
Bugün #AnkaraKatliamı yazan birçok insan dün 10 şehitle ilgili hiçbir şey yazmadı. Hatta umursamadı.

Gezi'de ölenlere üzüldüm, teröre her şehit verdiğimizde canım yandı, Ankara Garında çoluk çocuk toplanmış insanları katlettiklerinde kanım dondu, askeri servisleri patlattıklarında günlerce kendime gelemedim, Kızılay'da bomba patlattıklarında korkudan ödüm patladı.

Hepsine beraber üzülebilirsiniz yani. İnsan öldü diye, bu ülkenin vatandaşı öldü diye üzülebilirsiniz. İnancına, kökenine, rengine, diline vb. ne varsa ona bakmadan üzülebilirsiniz.

Matematik çok basit; ölene üzül, öldürene kız.
Ne olduklarına, neci olduklarına bakma.
Çünkü hep biz üzüldük.
Biz hep üzüldük.

Biz hep bir şekilde azdık.
Ölü seçen size de ihtiyacımız vardı, daha çok insanın ölmemesi için.

8 Ekim 2016 Cumartesi

"istedim de diyemedim mi bilmiyorum" (8 Ekim 2016)

Barış Manço "7'den 77'ye"ye başladığı zaman 7 yaşımdaydım. Her programı kaçırmadan izlerdik 7'den 77'ye.
Öldüğünde 18 yaşındaydım, hâlâ en büyük "keşke"mdir onu bir kere bile canlı dinleyememiş olmam.
Çok güzel adamdı, yeni ufukları bize hep o açtı, nur içinde yatsın.