10 Kasım 2011 Perşembe

Yollar nasıldı?

11 Şubat 2009'da sevgilimi düşünüp yazmışım.
Ben istemişim hayat bana onu vermiş. Azıcık da geç kalmış.



"Bi' adam olacak hayatımda, o da dosdoğru olacak.
Ne hissettiyse söyleyecek daha en baştan; kızgınlık, öfke, sevgi, şefkat...

Bi' adam...
Gözlerinden taşan duyguları, dudaklarından dökmeye çekinmeyecek. Öyle oyunlar, taktikler, kaç-kovalasınlar, vur-kaçlar falan olmayacak sevgisinde...

O adamın içini göreceğim ben, saydam olacak teni...
Kızaran yanaklarım gibi belli edecek mahcubiyetini, durduramadığım gülüşüm gibi taşacak içinden coşkusu...

Hiçbir şeyi bana benzemesin, önemli değil!
Dolambaçsız olsun yollarında yeter, dediğim gibi...

(Biliyorum o bu "aşk"ların hiçbiri olmayacak. Buraya kimi ne kadar yazacağım bilmiyorum; ama o bunlardan biri olmayacak.)"

Çubuklu

“Çubuklu forma bir emanettir, o formayı yuhalamak ihanettir”

4 Ekim 2009'da kimbilir ne üzerine yazmaya başlayıp, bırakmışım. Bunu da gör ey taraftar!

9 Kasım 2011 Çarşamba

...o ev...


Akşam uykusundan uyandım, kahvemi aldım elime, bi' yanımda artık geceleri yiyemeyecek olduğum snickers, fonda sevgili tavsiyesi ile Kings of Convenience çalıyor.

Mevsim kış olsa, biz ormanda olsak, odamız şöminede yanan odunla ısınsa, teknolojinin istediğimiz kadarı, keyfin dolusu olsa, odaya arkada çalan hafif melodiler yayılsa (sevgilim huzurlu şarkıları bulmakta üzerine olmayan bir huzursuzdur), iş-okul derdimiz olmasa, hayatın günlük akışına dair hiçbir derdimiz olmasa, yollar kardan kapanmış olsa, günlerce evden çıkmasak...

Yaşarım ben onunla.
Gerçeğimiz öyle olmasa da.

Kaderin bana gülüşüsün sen!

Sevgiliye yazayım diyorum, o bana yazıyor, benim ona yazacaklarımı yazıyor hem de. Ben ne yazsam ondan alıntıymış gibi oluyor sonra. Ne desem daha önce söylenmiş oluyor. Bazen aklımdan geçen sözcükleri ben mi düşünüyorum, yoksa o bana mı söylemişti karıştırıyorum.

Buna rağmen...
Öyle güzel ki ondan okumak hayatı. Öyle güzel ki onu okumak. Sanki yıllardır ne okuduysam onu anlayabilmek için okumuşum gibi. Sanki benim bunca hayatım ona hazırlıkmış gibi.
"O olmadan nasıl yaşamışım" şaşkınlığım yok hiç, onun varlığı bir mucize zaten. Herkese nasip olmayanından.