12 Ekim 2011 Çarşamba

Doyasıya...

Beni yeniden yaratan, yaratıcılığımın sınırlarını zorlayan, kalbime sığmayan, sakin sessizliğimi kalbimde yarattığı heyecanlarla değiştiren, şimdiye kadar yaşadığım ve yaşamadığım her şey onun olmak içinmiş, onunla olmak içinmiş dediğim adam;

Bu yaşıma kadar hazırlık okumuşum meğer, seninle bitmeyen bir okul olasım var...
Kendimi kaybedip, sende keşfedip, içinde tekrar kaybedesim var...
Benimi benden çıkarıp, senden ibaret olasım var...

Doyasıya...
Ölesiye...

9 Ekim 2011 Pazar

"Acıları bitiremedim / Gururuma yediremedim"

Garip bi' kaderim var, müzik zevkimin sürekli bi' şekilde sorgulanıyor olması ilginç.
Bi' sevgilim Tarkan yüzünden küsmüştü bana, diğeri Mustafa Sandal dinliyorum diye 3 gün aşağılamıştı, şimdiki de Serdar Ortaç dinliyorum diye hayal kırıklığı yaşıyor.
Adamlarla evlenmediğimi, dinleyip eğlendiğimi bir türlü anlatamadım (istese Tarkanla evlenebilirdim oysa).
Dinlediğim adamların zekaları illa ki sevdiğim adamlarınki kadar olacak diye bir kural yok değil mi?
Ya da Türkçe'nin popüler müziklerini sonuna kadar dinliyorum diye salaklaşıyor sayılmam herhalde.
"Musti'nin 'Kop' albümünü dinlerken 18.yy.felsefesini yalayıp yutuyordum" desem de bir anlamı olmaz.
Neden sevdiklerimle ve sevmediklerimle yargılanıyorum ah bir anlasam...

"bana göre hava hoş kendi bilir
beni bilen iyi biliyor"

http://www.youtube.com/watch?v=-VqIgDFmKNs